Milliyet Sanat / “Sanat ekosistemiyle dayanışmamız güçlenerek sürecek”

03 Ağustos 2023

“Sanat ekosistemiyle dayanışmamız güçlenerek sürecek”

Amaçlarının sanatçılara yoldaşlık etmek olduğunu belirten Mey|Diageo Genel Müdürü Levent Kömür bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “Kültür-sanatı destekleyen bir şirket mümkün” demeye devam edeceklerini söylüyor.

Levent Bey, 2023’ün ilk yarısını Mey|Diageo’nun kültür sanata destek faaliyetleri açısından değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz? Desteğinizin olduğu yakın döneme ait projelerinizden bahseder misiniz?

Hepimiz bilim, sanat ve hayallerden beslenen bir umut ortaya koymak zorundayız. Hem bireysel hem de kurumsal olarak… Işıklarını dünyaya yansıtan sanatçılar hepimize umut olurken, biz de tarafımızı belli etmek ve bizlere umut verenlere, yani sanatçılara ve sanata bir nebze olsun yoldaşlık etmek için sanatın sürdürülebilirliğini destekliyoruz.

2023 yılının ilk yarısında da çalışmalarımıza son hız devam ettik. Tiyatro Kooperatifi iş birliğiyle tiyatro profesyonellerine yönelik bir dijital pazarlama eğitimi organize ettik. Sanatın tüm boyutlarıyla geniş kitlelere duyurulması için çalışan Arter’in ilk kurumsal üyesiyiz. Türkiye'nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in destekçisiyiz. Plumemag’ın kültür-sanat isim sponsoruyuz. Harbiye Açık Hava Tiyatrosu Star Seats, Zorlu PSM Yazarlık Atölyesi, Deniz Yüce Başarır’ın “Elim Kadeh de Tutar Kalem de” isimli podcast serisi, İKSV Caz Festivali, “Eksik” isimli tiyatro oyunu, “Başka Kayda Rastlanmadı: Reşad Ekrem Koçu ve İstanbul Ansiklopedisi Arşivi” sergisi de çalışmalarımızdan sadece birkaçı…

Destek verdiğiniz kültür-sanat projelerini hangi kriterlere göre seçiyorsunuz, kıstaslarınız neler?

Aslında bizim amacımız, projelerden çok sanatçılara destek olmak. Projeler bunun için bir araç. O yüzden de en önemli kriter; bu projelerin sanatçıya olan katkısı, sanatçının projeye etkisi gibi insan odaklı kriterler. Aslında pek bir seçim eylemi de yapmıyoruz. Sonuçta amacımız; sanatçılara yoldaşlık etmek. Bu nedenle, bizim şirket olarak yaptığımız “Başka bir şirket mümkün” yolculuğu esnasında, yolumuz kendi yolculuklarını yapan sanatçılarla kesişiyor.

Bugüne kadar sinemadan tiyatroya, sergilerden sanat mekânlarına hemen her alanda sanatın takipçileriyle buluşmasına katkı sağlıyorsunuz. Mey|Diageo için sanata destek vermek neden bu kadar önemli?

Amacımız; sanatın sürdürülebilirliğine verdiğimiz desteklerle, bu toprakların hüznünü de sevincini de paylaşma geleneğinden doğan sosyalleşme mirasını yenileyerek sonraki kuşaklara aktarmak… Bu bağlamda kendimizi sanata ve sanatçıya yakın hissediyor, kültür-sanata verdiğimiz desteklerin yanı sıra amiral gemisi markamızın şişesinde somutlaştırdığımız mikrofon, bağlama, kâğıt ve kalemle, sanata ve sanatçıya karşı saygı duruşumuzu ölümsüzleştiriyoruz. “Geçmişten devraldığımız mirası geleceğe aktarma” yolculuğumuzda, sanat ve sanatçılarla yolumuzun kesişmesi de bize sonsuz mutluluk veriyor. Sanat ekosistemiyle dayanışmamız güçlenerek devam edecek.

Şirketlerin sanatla iç içe olmasının marka ve müşteri ilişkisinde nasıl bir etkisi var sizce?

Bence doğru terim, iç içe olmaktan çok “yolların kesişmesi”. Çünkü her şey gibi sanat da özgür olmalı ve etki altında kalmadan ulaşmak istediği manaya kendi başına ulaşılabilmeli. Bu nedenle, şirketler sanatla yolları kesiştiğinde bunu bir dayanışmaya dönüştürebilirlerse ve/veya sanatla yollarını kesiştirmek için çaba gösterirlerse, markalarına ve tüketicilere de sağlıklı bir şekilde dokunmuş olacaklardır.

Ayrıca kişisel bir gözlemimi de paylaşmak isterim: Tüketiciler son yüzyılda gittikçe daha duyarlı hareket etmeye, o marka ve ürünün faydasının ötesinde kriterlere göre seçim yapmaya başladılar. Ben beyaz peynir alırken yönetim kurulunda kadın çoğunluğu olan şirketin markasını tercih ediyorum. Balık alırken doğaya, çevreye katkıda bulunan markayı tercih ediyorum. Mahalle sakini olan kedinin, köpeğin yaşam hakkına saygı duyan bakkaldan alışveriş yapıyorum. Bunların tümünün nedeni, benim hayat duruşumla uyumlu olmaları… Tüketiciler artık toplumsal cinsiyet dengesi konusunda markaları yanında görmek istiyor. Eril dil kullanan markalardan uzaklaşıyor. Doğa/çevre konusunda geç kalındığının farkında ve durumun ciddiyetinin bilincinde; bu nedenle sadece çevreye nötr olan değil, pozitif etki bırakan markaları tercih ediyor. Sanatı, çevreyi, emekçileri -mış gibi değil, özde destekleyen markaları kendine yakın buluyor. Biz de hizmetinde olduğumuz markaların bu konularda öncü olması için uğraşıyoruz. Mesela fabrikalarımızda Tekgıda-İş Sendikası örgütlü. Bildiğim kadarıyla rakı üreticileri arasında bir istisna bu. En köklü markalarımızın şişesinde mikrofon, saz, kağıt ve kalemle sanata saygı duruşunda bulunuyor, birçok sanatçımızı anıyoruz. Markalarımızın isimlerinde eril kelimeler kullanmamaya özen gösteriyoruz. Markalarımız toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda aktivist adımlar atıyorlar.

KüçükÇiftlik Park'ın, pandeminin zorlu koşullarında kültür-sanata ve tiyatro sanatının güçlenmesine destek vermek amacıyla 2020 yazında hayata geçirdiği ve bu yıl 4. sezonuna devam ettiği KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu'nda da sizi yine yan yana görüyoruz.  Bunun yanı sıra Mey|Diageo, "Kültür sanatla dayanışma içerisinde olan bir şirket mümkün" diyerek Tiyatro Kooperatifi'ne destek veriyor ve ayrıca tiyatroya yeni yetenekler kazandırmak hedefiyle hayata geçirilen bazı atölye projelerinin de kurumsal destekçisi olarak karşımıza çıkıyorsunuz. Tiyatro sizin için neden bu kadar önemli?

Şirket olarak bir misyonumuz var; bu toprakların sevinci de hüznü de paylaşma, yani bir anlamda sosyalleşme mirasını yenileyerek gelecek nesillere aktarmak. Sevinç ve hüzün denince de akla hemen tiyatro masklarındaki gülen ve ağlayan yüzler geliyor. Bu sebeple şirket olarak yollarımızın tiyatroyla kesişmesi çok normal aslında.

2023’ün ilk yarısıyla başladık ikinci yarısıyla bitirelim. Önümüzdeki dönemde Mey|Diageo’yu kültür sanat alanında nasıl duyacağız, hangi projelerde yer alacaksınız?

2023 yılının ikinci yarısında vereceğimiz kültür-sanat desteklerimizle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunlardan bir tanesi Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali. Marmaris Kültür Sanat Derneği (MAKSAD) tarafından Marmaris Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen bu festivali mutlulukla destekledik. KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu etkinliğinin tek kurumsal destekçisiyiz; ilk günden bu yana, 2020 yılından beri desteğimizi sürdürüyoruz. 11-13 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek Bergama Tiyatro Festivali, 11-15 Ekim tarihlerinde düzenlenecek Bozcaada Uluslararası Ekolojik Film Festivali ve 14-19 Eylül tarihlerinde düzenlenecek Ayvalık Uluslararası Film Festivali’ni de destekleyeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “Kültür-sanatı destekleyen bir şirket mümkün” demeye devam edeceğiz.