Ceo Life / Ütopyalar Güzeldir

01 Mayıs 2023

CEOLIFE BAHAR 2023 / 34

Geçen hafta global düzeyde çalıştığımız yetenek yönetimi şirketinden bir yetkiliyle bir görüşme gerçekleştirdik. Konu geleceğin liderlerinin profili ve ihtiyaç duyacakları yetkinliklerdi. Çok ilginç bir sohbet oldu. Ana başlıkları sizlerle paylaşmak isterim. Umarım sizin de ilginizi çeker.

Öncelikle en son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim. Gelecekte departman bağlamında insan kaynakları ve iletişimin özellikle kurumsal iletişim tecrübelerinin, üst düzey yönetici pozisyonlarının belirlenmesinde, günümüzde olduğundan daha çok rol oynayacağına inanıyorum.

Son yıllarda genel olarak gezegenimizde, özel olarak iş dünyasında maruz kaldığımız krizler (hani firsata dönüştürmek için can attığımız oluşumlar) hem sıklık hem derinlik olarak artıyor. Bütün dünya yavaş yavaş ülkemize benzemeye başladı. Bu gelişmenin iş dünyasındaki yansıması ise "ekosistem" ve "paydaş kapitalizmi” kavramlarının öne çıkması oldu. Yöneticiler daha sık ve daha büyük krizleri yönetirken artık ekosistemleriyle daha fazla dayanışma içinde olmak durumunda. Yani "paydaş yönetimi" önemli bir yetkinlik olarak öne çıkıyor.

Peki bu yetkinliğimizi güçlendirmek için hangi kasımızı çalıştırmamız iyi olurdu? Bence cevap "zor diyalogları, konuşmaları (difficult conversations) yapma" kasımız olurdu. Yıllar önce "Crucial Conversations" adlı bir kitabı okumuş ve okuduklarımdan çok faydalanmıştım. Buradaki ana konu şu: İşler iyi giderken paydaş yönetimi siyah kuşak isteyen bir yetkinlik değil. Önemli olan çatışma içindeyken ve paydaşlarla zor müzakerelerde bulunmak durumundayken nasıl performans gösterdiğiniz.

Yine son yıllarda, bizden önceki kuşakların daha az maruz kaldığı bir gelişme var. O da bilginin yayılma hızı. Sosyal medyayı da bu bağlamda değerlendiriyorum. Peki bu olgunun iş dünyasındaki gölgesi nereye düşüyor? Artık itibar yönetimi her zamankinden daha zor ve önemli. İtibarı inşa etmek her zamankinden daha zor ve kaybetmek her zamankinden daha kolay. Bu da "algı yönetimi" diye adlandırabileceğimiz yetkinliği öne çıkarıyor. Üniversitelerde ders olarak okutulan bir konu bu. İlginizi çekerse araştırabilirsiniz. Peki "Bizi çok uğraştırma, bu yetkinlikte ileri gitmek için hangi kası geliştirmemiz lazım onu söyle" derseniz cevabım: "Topluluk önünde konuşma" (public speaking) olurdu.

Bu yazıda altını çizdiğim iki konu da (zor diyaloglar ve topluluk önünde konuşma) iletişim ve insan kaynakları uzmanlarının iyi bildiği konular. O yüzden de bu iki alandaki tecrübeler gittikçe değer kazanacak. Ben yine de lidersiz, patronsuz bir geleceği hayal ediyor ve inanıyorum. Ne demiş şair: "Ütopyalar güzeldir."